×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Yayın İlkelerimiz Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Tepebaşı Odunpazarı Bölgesel Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Gündem Sağlık Yaşam Spor Eskişehir tanıtım İlçeler Röportajlar

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri Kripto Para borsası Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Eskişehir ne yazık ki kıpkırmızı

Prof. Dr. Gaye Usluer, Eskişehir’i değerlendirdi. Usluer, “Ankara ve İzmir’e göre daha yüksek yoğunlukta hastamız var” dedi.

Gündem 15/04/2021 13:55 15/04/2021 14:03

A- A+

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, 26. Dönem CHP Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, pandemideki son gelişmeleri eskisehirgazete.com’a değerlendirdi.  Yaşanan sorunun küresel olduğuna işaret eden Prof. Dr. Usluer kısmi kapanmanın ancak kısmi bir çözüm olacağına işaret etti. Prof. Dr. Usluer,“Vaka yoğunluğuna göre illerin özelinde ek tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu anlamda salgın yönetiminde illerde pandemi kurullarına daha fazla yetki verilmesi ve salgın yönetimine dair kararların yerelde alınması gerekiyor” dedi.

Prof. Dr. Gaye Usluer’in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

Covid-19 salgınıyla ilgili son gelişmeler ışığında, yani 100 binde 524. 85’lere ulaşan vakalar ile ilgili Eskişehir’deki tabloyu değerlendirebilir misiniz?

Covid 19 enfeksiyonu bir yılı aşkın süreden beri devam ediyor. Şüphesiz küresel bir sorundan bahsettiğimizde, sorunun çözümünün de küresel olması gerekiyor. Oysa mevcut sıkışmışlık durumu içerisinde tüm ülkeler derin bir yalnızlık içinde. Esasında herkes kendimi nasıl kurtarabilirim telaşında. Bu nedenle her ülkenin kendisi için en doğru yol haritasını belirlemesi bir zorunluluk. Geride bırakılan bir yıl tüm dünya ülkeleri için bir deneyim süreci oldu. Bu nedenle mevcut durumda salgınla mücadelede yol haritasının belirlenmesinde kolaylaştırıcı olan unsurlar başarılı deneyimleri örnek almak, süreç yönetimindeki başarısızlıklardan ders çıkartmak olmalı. Türkiye ‘de ilk Covid 19 vakasının bildirimi 11 Mart 2020 tarihinde yapıldı. Bugün geldiğimiz nokta şüphesiz bir başarı öyküsü değil. Şu anda günlük yeni test pozitifliği (günlük yeni vaka sayısı) açısından Avrupa ülkeleri arasında 1., dünya ülkeleri arasında ise ilk 3 sıra içindeyiz. 

Alınan önlemleri yeterli görüyor musunuz?

Haftalık 100 bin nüfusa düşen vaka sayılarına göre en düşükten en yükseğe (mavi, sarı, turuncu, kırmızı) renklendirilerek yapılan Türkiye haritasında her yer kırmızıya boyandı. Üstelik artık kırmızının tonlarını kullanarak yeni bir harita sistemi oluşturmamız gerekiyor. Yaşadığımız şehrimiz, Eskişehir,  ne yazık ki koyu kırmızıya boyanmış rengiyle vaka sayısının en yüksek olduğu iller arasında. Öyle ki nüfusları milyonları aşan Ankara ve İzmir’e göre daha yüksek yoğunlukta hastamız var. Sorun şüphesiz genel bir sorun. Alınacak önlemlerin Türkiye genelinde alınması zorunlu. Ancak vaka yoğunluğuna göre illerin özelinde ek tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu anlamda salgın yönetiminde illerde pandemi kurullarına daha fazla yetki verilmesi ve salgın yönetimine dair kararların yerelde alınması gerekiyor.

Eskişehir’e özel alınabilecek ek önlemler olabilir mi?

Mevcut durumda Türkiye genelinde ve Eskişehir özelinde yapılması gerekenleri 4 ana başlıkta özetleyebiliriz.

1) Salgının mevcut hızını düşürebilmenin en etkin yolu 14 ya da 28 günlük tam kapanmanın olması. Tam kapanmanın olabilmesi için siyasi iradenin yurttaşlarımız için kapsamlı bir refah destek paketini de hazırlayıp sunması gerekiyor. Kısmi kapanmayla sorun ancak kısmen çözülebilir. Bu da salgının kontrolüne yetmez. Bu nedenle alınan önlemler yeterli değildir. Süreçte yeterli olmadığı da görülecektir. 

2) Daha çok test, temaslı izlemi, izolasyon/karantina süreçleri bilimsel ölçütlere uygun ve tavizsiz yapılmalıdır.

3) Tünelin ucunda ki ışık aşılardır. Kitlesel aşılamanın en hızlı ve toplumun yüzde 60-70’ini içerecek şekilde yaygınlaştırılması gerekmekte. Mevcut siyasi iradenin ülke olarak daha çok aşıya ulaşabilmemiz ve aşı çeşitliliğini artırma yönünde ciddi planlamaları yapması gerekmekte. Aksi halde yani aşılamaya bu hızla devam edilirse, toplumsal bağışıklığın oluşabilmesi ancak Ağustos 2022’de mümkün olacak.  Bu aşamada yurttaşlarımızın üzerine düşen görev ise sıraları geldiğinde mutlaka Covid 19 aşılarıyla aşılanmaları.  Kilit sözcükler “Aşıya ulaşabilir olmak ve aşılanmak”. Doğaldır ki “hangi aşıyla aşılanalım” sorusunun önemini bugün için önem taşımamaktadır.

4) Maske/Mesafe/El hijyeni yaşamımızın vazgeçilmezleri ve zorunlulukları olmaya devam edecek.

Tüm Eskişehirli hemşerilerimize sağlıklı ve huzurlu bir Ramazan ayı diliyorum.

Çok teşekkürler değerli hocam…

YORUM YAP

Yorum yapmak için üye olmanız gerekmektedir. Giriş için lütfen tıklayınız

haber yazılımı, haber paketi, haber scripti | Copyright © 2024