AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan, AK Parti tarafından düzenlenen ‘Geleceğe Yön Veren Kadınlar’ Programında konuştu.
Gündem 01/08/2025 13:54 01/08/2025 15:01
Gürcan, “Çağımızda güçlü bir ülkenin üç temel bileşeni vardır: Güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü toplum” dedi.
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Tuğba Işık Ercan, bir dizi ziyarete katılmak için Eskişehir’e geldi.
ŞEHİT AİLESİNE ZİYARET
Ercan, beraberinde AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan ve İl Başkanı Gürhan Albayrak ile birlikte Seyitgazi’de çıkan orman yangınında şehit düşen Eyüp Dereli’nin ailesini ziyaret etti. Vali Hüseyin Aksoy’u da ziyaret eden heyet, ardından AK Parti İl Başkanlığı’nda kadın kolları üyeleriyle bir araya geldi.
ŞEHİR HASTANESİ’NDE İNCELEMELERDE BULUNDULAR
Heyet, Eskişehir Şehir Hastanesi’ne de 1-7 Ağustos Emzirme Haftası kapsamında ziyarette bulundu. Ziyaretle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Gürcan, “1–7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası vesilesiyle, emzirmenin anne ve bebek sağlığı açısından taşıdığı vazgeçilmez önemi bir kez daha hatırlattık. Şehir hastanemiz, modern altyapısı ve uzman kadrosuyla, annelerimizin ve yavrularımızın sağlıklı bir geleceğe güvenle adım atmasını sağlıyor. Bu kıymetli süreçte, annelerimizin yanında olmaya ve güçlü nesiller yetiştirmeye devam ediyoruz” dedi.
‘KADINLARI AYRIM YAPMADAN DESTEKLİYORUZ’
Heyet son olarak AK Parti tarafından düzenlenen ‘Eskişehir’de Geleceğe Yön Veren Kadınlar’ programına katıldı. Program hakkında bilgi veren Genel Başkan Ercan, “Anadolu’nun kültür ve düşünce başkentlerinden biri olan Eskişehir’de, geleceğe yön veren STK ve kadın kooperatif başkanlarımız ile bir araya geldik. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, kadınları hiçbir ayrım yapmadan destekleyen, onların potansiyeline inanan ve önlerini açan bir siyaset anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu güzel organizasyonla bizlerin bir araya gelmesine vesile olan İl Kadın Kolları Başkanımız başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
‘KADINLARIN GÜÇLENDİRİLMESİ BİR KALKINMA VİZYONUDUR’
Programda bir konuşma gerçekleştiren Prof. Dr. Ayşen Gürcan, “Çağımızda güçlü bir ülkenin üç temel bileşeni vardır: Güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü toplum. Bu üç sac ayağından biri zayıf olduğunda, ne kalkınma sürdürülebilir olur, ne toplumsal barış sağlanabilir, ne de gelecek kuşaklara umut vadeden bir ülke inşa edilebilir. İşte bu nedenle, kadınların güçlendirilmesi yalnızca bir eşitlik meselesi değil, aynı zamanda bir kalkınma vizyonudur. Bu vizyonun en somut tezahürlerinden biri de hiç şüphesiz kadın kooperatiflerimizdir. Kadınların ekonomik hayatta daha görünür olması, üretime daha çok katılması, istihdam oluşturması, kendi ürününü kendi imkânlarıyla pazarlayabilmesi... Tüm bunlar ancak birlikte hareket ederek mümkün oluyor. İşte kadın kooperatifleri, bu dayanışmanın, bu ortak aklın kurumsal zemini hâline geliyor. Kadınlar, kooperatifler aracılığıyla yalnızca ekonomik güçlerini birleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda bilgi ve becerilerini geliştiriyor, yeni eğitim fırsatlarına erişiyor ve daha özgüvenli bireyler olarak toplumda yer alıyorlar. Bilinçli ve kendine güvenen bir annenin yetiştirdiği evlat da elbette daha özgür düşünen, daha vicdanlı, daha dirençli olacaktır. Çünkü anneler çocuklar için bir okuldur. Her davranışları bir derstir. Kadınlarımız ne kadar donanımlı, ne kadar bilinçli olursa, o okuldan yetişen çocukların insanlık karnesi de o kadar parlak olur” ifadelerini kullandı.
‘KOOPERATİFLER TOPLUMSAL DAYANIŞMANIN MERKEZİDİR’
Kooperatiflerin sadece ticaretin değil, toplumsal dayanışmanın da merkezleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gürcan, “ Bugün, engelli bireylerin ve ailelerinin desteklendiği, sosyal farkındalık oluşturan birçok sosyal kooperatifimiz bulunuyor. Kadın emeğini yalnızca gelirle değil, değerle de buluşturan bu yapılar, ülkemizin sosyal mimarisini güçlendiriyor. Ne mutlu ki, bugün ülkemizde bine yakın kadın kooperatifi faaliyet gösteriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinasyonunda, Ticaret Bakanlığımız ve Tarım ve Orman Bakanlığımızın iş birliğiyle bu sayı her geçen gün artıyor. Biz, bu yapıları kadınların hayallerine açılan kapılar olarak görüyoruz. Daha fazlasını istiyor, daha çok kadının üretime katılmasını hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
‘GÜÇLÜ KADINLARIMIZ YENİ BİR OLGU DEĞİL’
Prof. Dr. Gürcan, “Şunu da ifade etmek isterim ki; bizim güçlü kadınlarımız, bu topraklar için yeni bir olgu değildir. Anadolu demek, kadın emeği demektir. Tarihimize baktığımızda, Anadolu kadınının her daim hayatın merkezinde olduğunu görürüz. Bugün örgütlenmeyi modern toplumun göstergesi olarak tanımlıyoruz. Oysa yüzyıllar önce bu topraklarda örgütlü kadın hareketlerinin en güzel örnekleri sergilenmişti. Bacıyan-ı Rum, yani Anadolu Kadınlar Birliği... Bu kadim teşkilat, yalnızca zanaatla meşgul olmamış, gerektiğinde vatan savunmasında da ön saflarda yer almıştır. Yetimlerin, yaşlıların, kimsesizlerin hamisi olmuş; dayanışma kültürünün en zarif örneklerini bize miras bırakmıştır. Bu ruhun bugün, bu salonda siz değerli kadınlarımızda yaşadığını görmekten büyük onur duyuyorum. Sizler, bu milletin mayasını taşıyan, medeniyetimizin aynasında akseden asli kurucularsınız. Bugün yapılan bir araştırma gösteriyor ki; kadınlar, kazançlarının yüzde 80’ini ailelerine, eğitim süreçlerine ve topluma yatırıyor. Bu aslında, “hayata kadın eli değmesi” ifadesinin ne kadar yerli yerinde olduğunu da ortaya koyuyor. Kadın, sadece üretici değil; aynı zamanda nesillerin yetiştiricisi, toplumun niteliğini belirleyen en büyük etkendir” diye konuştu.
‘KADIN VARSA ÜRETİM VARDIR’
Ülkemizde kadınların kooperatifleşmesinin, eğitim almasının, girişimcilik yolculuğuna çıkmasının, siyasi ve sosyal hayatta söz sahibi olmasının, kararlı bir liderliğin neticesi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gürcan, “Bu süreçlerin her birinde, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu, iradesi ve samimi desteği vardır. Kadına bakışın bir vitrinden ibaret olmadığı, aksine gerçekçi ve derinlikli politikalarla desteklendiği bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza, kadının toplumdaki yerini güçlendirmek adına verdiği gayretlerden ötürü şükranlarımı sunuyorum. Biz de onun yol arkadaşları olarak, Eskişehir’de kadınlarımızın emeğini daha fazla destekleyecek, bu emeği daha görünür kılacak ve toplumsal karşılığını daha da büyütecek adımları atmaya devam edeceğiz. Kadın varsa üretim vardır. Kadın varsa değişim, gelişim, dönüşüm vardır. Kadın varsa; umut vardır” ifadelerini kullandı.