Eskişehir’de de yıllardır çevre dostu yöntemlerle altın aranıyor. Ancak, Eskişehir yıllardır yer altındaki altınların çıkarılmaması için eylemlere şahit olur.  Sebebi de devlet ve milletin zenginleşmesini istemeyen, bazı Avrupa ülkelerinin fonladığı ‘çevreci’ görünen vakıflar üzerinden Türkiye’ye zarar verme isteğidir.

“Siyanür ile altın aramak çevreye zarar verir” sözünü yıllardır, utanmadan, sıkılmadan dile getirirler. Doğrusu şudur ki, siyanür ile altın aranmaz. İçinde altın bulunan toprak, siyanür çelik geçirimsiz tanklarda cevher ayrıştırılır. Bu havuzlardaki siyanür de çok pahalı olduğu için kayba uğramaması için adeta korunur. Toprağımızın altındaki altın, milli değerimizdir ve dünyanın en çevreci yöntemleriyle ekonomimize katılır. Eskişehir Kaymaz’da yer altındaki altının büyük bölümü çıkarıldı. Bunca yıldır çevreye zarar verdiği görülmedi. Şimdi yeni bölgelerde altın aranmasına devam ediliyor. Bu süre içinde Çanakkale’den kamyonlarla içinde altın olan toprak taşınarak bu tesislerin boş durmaması sağlanmaya çalışılıyor. Her yıl milyarlarca dolar vererek yurt dışından altın satın alıyoruz. Türkiye’de var olan altının tamamını çıkararak ekonomimizi şaha kaldırmalıyız. Altın başta olmak üzere yer altındaki kaynaklarımızı, çevreye en az zarar verecek şekilde çıkarmak ve ekonomimize katmak zorundayız. Kendi topraklarının altındaki madenleri çıkardıktan sonra Türkiye’nin madenlerine engel olmak isteyen Batı Avrupa ülkeleri, Afrika kıtasında çevreye verdiği zararı örnek göstererek sözde çevrecileri harekete geçirmek istiyor. Buna fırsat vermeyelim ve milli değerlerimize, madenimize, altınımıza sahip çıkalım.

KOZA ALTIN MADENİ ÇEVRECİDİR

Koza Altın Madeni’nin yıllar içinde ne kadar çevreye uyumlu proje yürüttüğünü Koza Altın Madeni’nin internet sitesindeki bilgilerden öğrenelim: Kaymaz Altın Madeni, Ovacık Altın Madeni’nden sonra işletilmeye başlanan üçüncü, Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından kurulan ikinci altın madenidir. Tesiste cevherin üretildiği açık ocak, üretilen cevherin işlendiği tesis ve atıkların nihai olarak depolandığı iki adet maden atık depolama tesisi bulunmaktadır.  Proses atıkları tüm dünyada uygulanan INCO SO2/Hava kimyasal bozundurma işlemine tabi tutularak, atık içerisinde bulunan siyanür bozundurulmakta ve ağır metaller ise çöktürülüp duraylı hale getirilmektedir. Bu atıklar ise statik ve dinamik yükler altında stabil bir gövdeye sahip, sıfır deşarj prensibine göre çalışan ve sızdırmazlık şartları sağlanmış maden atık depolama tesislerinde (MADT) nihai olarak depolanmaktadır. İşletme kapsamında yer alan bütün atık depolama tesisleri bölgede meydana gelebilecek deprem veya sel şartlarında duraylı kalacak şekilde inşa edilmiştir. Maden atık depolama tesislerinin projeleri ve inşaat süreci, ilgili resmi kurumlar tarafından sürekli olarak kontrol edilmiştir. Cevher tank liçi yöntemi ile işlenmekte, meydana gelen atıklar ise INCO SO2/Hava kimyasal bozundurma işlemine tabi tutularak, atık içerisinde bulunan siyanür bozundurulmakta, ağır metaller ise çöktürülüp duraylı hale getirilmektedir. Atık depolama tesisinin projeleri ve inşaatı ilgili resmi kurumlar tarafından kontrol edilmiştir. Kaymaz işletmesinde hava kalitesi (toz), gürültü, patlatma (basınç ve vibrasyon) ve havada hidrojen siyanür gazı ölçümleri yapılmakta, tesis kimyasal arıtma çıkışı ve atık depolama tesisinde numuneler alınarak siyanür ve ağır metal konsantrasyonları sürekli olarak takip edilmektedir. Ayrıca atık depolama tesisi civarı ve diğer alanlarda bulunan 16 adet gözlem kuyusundan aylık olarak örnekleme yapılmakta, tarafsız akredite laboratuvarlarda analiz edilmektedir. Kaymaz sahasında kurulu bulunan bir meteoroloji istasyonu ile meteorolojik veriler düzenli olarak takip edilmektedir.