×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Yayın İlkelerimiz Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Tepebaşı Odunpazarı Bölgesel Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Gündem Sağlık Yaşam Spor Eskişehir tanıtım İlçeler Röportajlar

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri Kripto Para borsası Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Gül Gülasem Ateş

CASUS KEDİLER..!


2024-01-31 23:13:00

CASUS KEDİLER...!

20 yılı devirmiş eski haber, yeniden gündem oldu: CIA'in 'casus kedi' projesi Skandalı..!

Bilindiği üzere Kediler, dost canlısı insanoğlunun en sevdiği hayvanlardan birisidir. En önemli özellikleri yaşadıkları mekanları yuvaları hegemonyaları - egemenlikleri altına alarak patron olmaktır. 2007'deki genetik bir çalışma sonucunda evcil kedilerin milattan önce 8000'de, Orta Doğu'da Afrika yaban kedisi (Felis silvestris lybica) soyundan türediğini ortaya çıkarsa da genel düşünceye göre günümüzdeki kedilerin Türk ve Mısır kedilerinin bir karışımı olduğuna inanılmaktadır.
Sıcacık ortamları çok sever canının istediği gibi oynar, esner, gerim gerim gerinir ve sırnaşır ama evin tek hakimidir.

Biz Müslümanlar Resûlüllah (a.s.) Efendimizin:

"Şüphesiz ki kedi necis (pis) değildir, o da ev halkından bazısı gibidir"

buyurmasıyla birlikte, tüy yumağı bu canlılara karşı ayrı bir sevgi ve özen gösterir olduk.
Kanunî devri şairlerinden Hoş-sohbet ve latifeci bir kimliğe sahip olan Şair Me’âlî
çok sevdiği kedisini kaybettiği zaman üzüntüsünü bir şiirle dile getirmiş ve bu şaheserin adını Kedi Mersiyesi koymuştur.
Me’âlî’ ölen kedisinin ardından şu dizeleri yazar:

Serçe tutar gibi tutar idi tavukla kazı
Kendi akrân gibi şîr ile ederdi bâzî
Nice kâfir sıçan öldürmüş idi ol gâzî
Nidelüm ah pisi neyleyelüm vah pisi

(Tavuk ile kazı serçe tutar gibi yakalardı.
Aslanla kendi akranı gibi oynardı.
O gazi kedi nice kâfir fareyi tutup öldürmüştü.
Nidelim âh kedi, neyleyeyim vâh kedi!..)



Kediler Kadim dünyanın çeşitli kültürlerin de büyük saygı görürken Karanlık Orta Çağ Avrupa’sında şeytani güçleri temsil ettiğine inanılan bir hayvan olmuş, eli kanlı emperyalist İngiltere  Kraliçesi Victoria’nın kedilere duyduğu aşırı ilgi ile İngiliz burjuvası ve da tüm Avrupa'da büyük bir kedi modası başlatmıştır. Uzak doğudan batıya her haliyle kedi kedir.


Peki Soğuk Savaş’ın en sıcak yıllarında ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) Sosyalist Sovyetler Birliği’nden bilgi sızdırmak için kedileri casus olarak yetiştirdiklerini duymuş muydunuz ?

Soğuk Savaş (Cold War ), dünya üzerinde iki Süper güç olan Amerika Birleşik Devletleri-Batı Bloku ile Sosyalist Sovyetler Birliği'nin -Doğu Bloku ülkeleri arasında SSCB'nin dağılmasına (1991) kadar devam ettiği bilinen uluslararası siyasi ve askeri gerginliktir. Gerginlik ülkeler arasında hiçbir zaman sıcak savaşa dönüşmemiş olsa da taraflar her anlamda birbirlerini yıpratmaya çalışmışlardır. İstihbarat savaşlarının kızıştığı bu dönemde Amerikalıların aklına ilginç bir fikir gelir, CASUS KEDİLER..!

 

CASUS KEDİLER..!
Amerika Birleşik Devletleri Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA gizlice özel bir proje başlatır, Akustik Kedicik (Acoustic Kitty) adı verilen bu projeye ilk olarak 1967 yılında CIA, 20 milyon dolarlık ( 540 milyon lira) bütçe ayırır. Söz konusu projede kedilere cerrahi yollarla; mikrofon, ses kayıt cihazı ve anten gibi cihazlar yerleştirilerek kedilerin Sovyetler Birliği bilgilerini bilhassa Kremlin'deki bazı özel toplantılarda konuşulanları CIA’ya iletmesi amaçlanıyordu. CIA’nın teknik ekipleri, casus kedilerin hareketini uzaktan kumandalı bir araba gibi etkili bir şekilde kontrol etmek için yoğun mesai harcarlar.
İlk Acoustic Kitty görevi ise ABD’nin başkenti Washington’daki Wisconsin Caddesi'ndeki Sovyetler Büyükelçiliği'nin dışındaki bir parkta konuşan iki adamı dinlemekti. Kedi parkın yakınlarda serbest bırakıldı, ancak bir taksi tarafından istihbaratçı kedi ezilmişti. Bu beklenmeyen sonuç , ilk casus kedinin görevi başlamadan bitirmesine sebep olmuştu. Ajan kedilerin Sovyet elçiliği önündeki ana yoldan karşıdan karşıya geçerken araç çarpması sonucu ölmesi CIA’nın hesap edemediği bir detaydı.

   

 Kediler, kendi canları ne isterse onu yaptıklarından onların iyi bir ajan olamayacağını CIA’nin milyonlarca dolar para harcadıktan ve aradan yıllar geçtikten sonra öğrenmesi oldukça şaşırtıcı değil mi?.)


ABD'li yetkililer projenin hayata geçirilmesinde ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar karnı acıkan bir kedinin içgüdüleri asla kontrol edilemedi. Karınları acıktığında tüm komutları terk ederek mama arıyor ya da hiçbir neden yokken çevrelerindeki nesneler ile anlamsız oyunlar oynamaya başlayarak, projenin başarısız olmasının sebebi oluşturan çatlak ses parazitleri oluşturuyorlardı.
Denek olan Köpekler ve maymunların aksine kediler kendi bildiğinden asla taviz vermediler. O zamanki teknoloji ile kedilerden istenilen verimi alamayan CIA, 1960 yılında başlattığı casus kedi programını 1967 yılında bırakmak zorunda kaldı.

 

Bu milli ! proje CIA'nin 5 yılına ve 20 milyon dolarına mal olmuştu ve sonuç kocaman bir hiçten ibaretti. İlk kez 2001 yılında gizlilik kararı kalkan belgelerle ortaya çıkan casus kedi projesinden başka, CIA’nın istihbarat sağlamak için yunus, kuzgun ve böcekleri dahi kullandığı da iddia edilmiştir.

İnsanoğlu kedilerle ilişki kurduğu günden bu yana kediler, insana sıcacık dostluktan başka bir şey vermediler. Kediler için çok şey söylenir: gizemli,  meraklı ve hatta biraz da psikopat.!
Onlar Modern dünya insanlarının kendilerine yüklediği siyasi misyonu bütün zorlamalara rağmen kabullenmeyip kainatın sahibi olan yüce yaratıcıları tarafından kendilerine bahşedilmiş içgüdülerinin yönlendirmelerini insanoğlunun isteklerinin önünde tuttular.

Gül Gülasem ATEŞ

YORUM YAPIN

Yorum yapmak için üye olmanız gerekmektedir. Üye girişi yapmak için Tıklayın

haber yazılımı, haber paketi, haber scripti | Copyright © 2024