×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Yayın İlkelerimiz Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Tepebaşı Odunpazarı Bölgesel Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Gündem Sağlık Yaşam Spor Eskişehir tanıtım İlçeler Röportajlar

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri Kripto Para borsası Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Gül Gülasem Ateş

MAHŞERİN DÖRT ATLISI: Vahşet, Ölüm, Sürgün, Soykırım.!


2024-02-13 21:48:00

 

 

MAHŞERİN DÖRT ATLISI: Vahşet, Ölüm, Sürgün, Soykırım..!

 Bazen geçmişin ayak izlerini takip ettiğinizde can damarınız kesilmiş gibi soluksuz kala bilirsiniz. Kurşuni rengin karaya çaldığı derilerin hazin öyküleri emperyalist batının şeytani planlarıyla öylesine kıskaca alınmıştır ki bir türlü bitmek bilmeyen girdapların içinde yüreğiniz kan ağlayarak rehin kalıyorsunuz.

Vahşet soykırım tabiki bu yüzyılda başlamadı. Gri kusmukların baltalı ilahları eşliğinde 1800’ler tarihe gömülürken, 1900’ların başlarında Avrupa’da alacakaranlıkla yoğrulmuş şeytani fısıltıların zehir uçlu hançerlerden fırlayarak, derin gölgeler halinde haramiler gibi dünyanın dört bir yanından Afrikalı insanlar başta olmak üzere, ülkelerine gemilerle gelen elleri tüfekli, şık giyimli, misyoner maskesi takmış, kara yürekli beyaz adamlar tarafından zorla prangalara vurularak, vatanlarından kopartılıp, tutsak edilen, kan kokan gemilere bindirilen Aborjinler, Kızılderililer, Avrupa denilen haramzade topraklara götürülüyor ve oralarda kurulan "insanat bahçe"lerine, dikkatinizi çekmek isterim hayvanat bahçesi değil ! İNSANAT BAHÇESİ. Evet mazlum insanlar, Avrupalılar tarafından buralarda ücrete tabi olarak seyir - ediliyordu.!

Bu insanlık dışı sergide en çok ilgiyi Afrikalılar çekiyordu.



Öyle ki 1889 yılında MEDENİ Fransa'nın başkenti Paris’de, çıplak - yarı çıplak şekilde sergilenen çoğunluğu Afrikalı 400 tutsağı, 18 milyon insan müsveddesi ziyaret etmiştir. Buralarda çırılçıplak sergilenen siyahi yerli kadınlar yapılan insanlık dışı sergileme sonucunda zulme dayanamayarak canlarına kıymışlardır. Zavallı biçare kadınların intihar etmelerinin yegane sebebi Paris’te bulunan seri katil
“İNSANAT BAHÇESİ”nin ta kendisidir.

Almanya’da kurulan bu zulüm çiftliklerinden birini, ülkenin güçlü bir imparatorluğa dönüşmesinde en önemli rolü üstlenmiş olan “Almanya şansölyesi “Otto von Bismarck” yüreği sızlamadan kahkahalar atarak ziyaret ettiği bilinmektedir.Kısa süre sonra, Kuzey Amerika da bu kervana katılır ve insanlık ayıbı pervasızca sergilenmeğe başlar.

Helmuth von Moltke )
Ruhsuz kibirli beyaz adamların içinden çıkan dürüst insanlarda elbette vardı. Osmanlı ordusunu modernleştirmekle görevlendirilen Helmuth von Moltke XIX. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili gözlemlerine dayanarak yazdığı, 1841 tarihli ‘Türkiye Mektupları’ kitabında şöyle demiştir. “ Osmanlı topraklarında yaşayan köleler Avrupa’da yaşayan kölelerden çok daha iyi durumdadır. Osmanlı’da efendi, kölesini kendisini korur gibi korumakta ve hastalanınca iyileşmesi için elinden geleni yapıyor, zor zamanlarında ise geçimine yardım ediyor”

Vahşetin kucağında “ İnsanat Bahçe”lerinde ki, zulme uğrayan tüm tutsaklar arasında belki de en çok aşağılanıp rencide edilen köle Afrikalı pigme Ota Benga’dır.
Bu genç adamın acı dolu inanılmaz hayat örgüsü sizide derinden etkileyecek.


OTA BENGA..! 
Nefislerin ayyuka çıktığı zaman diliminde, insan kılığında gönüllü kör faşist Avrupalı barbarlar, savunucusu oldukları İnsanlığı karabasan gibi çöktükleri  İnsanat Bahçelerin de acımasızca katlettiler.!

Ota Benga, adı yerel dilde " DOST " anlamına gelen Kongo'da pigme köyünde yaşayan bir yerli genç adam. Birgün güle oynaya çıktığı avdan köyüne döndüğünde inanılmaz bir manzarayla karşılaşır. Kabilesi yerle yeksan olmuş, yerlerde insan cesetleri doludur. Kabilesinden bir çok kişiyle birlikte karısı ve 2 çocuğu da insafsızca katledilmiştir. Bu vahşeti göz kırpmadan işleyenler Okyanus ötesinden ellerinde alışveriş listesine benzer kağıt gelmişlerdir.
Aradıkları şunlardır;
1 adet pigme şefi, şefin eşi, 1 yetişkin erkek, 1 yetişkin kadın,1 evlenmemiş genç kadın, 2 çocuk, 1 kadın rahip, 1 erkek rahip (veya tıp doktoru), mümkünse yaşlı olmalı. Bu kağıtta yazılanların hepsi illaki PİGME olacaktır. İşte bu listedeki yetişkin erkek OTA BENGA’dır.!

Ota Benga ve yanındakiler, 1904'te yaka paça götürüldükleri Amerika'da önce İNSANAT BAHÇESİ şeklinde hazırlanan bir çiflikte tutsak edildiler.! Ota Benga'yı bir ürün veya malmış gibi alıp satan, nerede ve ne zaman hangi şovları yapacağına karar veren kişi St. Louis Dünya Fuarı (veya diğer adıyla "Louisiana Alım-Satım Fuarı") tarafından görevlendirilen Samuel Phillips Verner isimli bir Hristiyan misyoner, sözde Antropolog -İNSAN BİLİMCİ !! iş adamı ve gezgin, Kongolu Ota Benga'yı köle tüccarlarından satın alarak 1904'te Louisiana Satın Alma Fuarı'nda bir antropoloji sergisinde ve 1906'da Bronx Hayvanat Bahçesi'nde İnsan Hayvanat Bahçesi sergisinde çalıştırdı.

                                                    

Genç Ota Benga, sıcakkanlı kişiliği ve herkesten farklı sivri uçlu dişleriyle diğerlerinden hemen ayrılıyordu. Bu özelliği onu düşük seviyeli bir PİGME olarak sunulmasının yolunu açmış, diğer piğmelerin arasından Baş rol almıştı. Ziyaretçiler, Afrika'nın saf yamyamlarından biri olarak lanse edilen Ota Benga'yı görmek için 25 sent, ekstradan bir de dişlerini görmek için fazladan 5 sent para ödüyorlardı.Bir insan bundan daha ne kadar aşağılanabilir derken, 1904 yılında St. Louis Dünya Fuarı'nda çeşitli maymun türleriyle birlikte aynı kafeste "İnsana En Yakın Ara Geçiş Formu" olarak teşhir edildi. 2 yıl sonra New York'taki Bronx Hayvanat Bahçesi'nde birkaç şempanze, bir goril ve bir orangutan ile birlikte "İnsanın Eski Ataları" adı altında sergilendi.

Amerikalılar onu 1906'da Bronx Hayvanat Bahçesi'nde maymun ve orangutanlarla aynı kafese attı.! Kafesinin önündeki tabelaya bir hayvanı tanıtır gibi şunlar yazılmıştı.
Ota Benga ( Afrika Cücesi )
* Menşei: Afrika Pigmesi,
* Yaş: 23
* Boy: 1.49 metre*
Ağırlık: 46 kg
* Kasai Nehri, Kongo Özgür Devleti, Güney Orta Afrika'dan* Samuel Phillips Verner tarafından getirildi.
Bu yaratık - PİGME, Eylül ayı boyunca her öğleden sonra sergilenecektir.!

Kongolu Ota Benga, misyoner antropolog Samuel Phillips Verner tarafından köle tüccarlarından satın alınarak 1904'te Louisiana Satın Alma Fuarı'nda bir antropoloji sergisinde ve 1906'da Bronx Hayvanat Bahçesi'nde İnsan Hayvanat Bahçesi sergisinde çalıştırıldı. )


   Sadece Adı Bile Tüyler Ürperten İnsanat Bahçelerinde Ota Benga, her türlü  akle hayale gelmeyen insanlık dışı şekle sokuluyor, maymunları kucaklayıp oynamaya ve orangutanlarla güreşmeye zorlanıyor, ziyaretçi rekoru kırıyordu. Özellikle Pazartesi günleri hayvanat bahçesi çok büyük ziyaretçi akınına uğruyordu. Çünkü “Ota Benga” kendisini seyretmeğe gelen zevatın karşısına çırılçıplak olarak çıkıyor, oradan oraya atlayıp zıplıyor, testere görünümlü dişleriyle kahkahalarla gülüyordu. Ama Onu seyreden insancıkların neden kendisiyle birlikte gülmediklerini ve sadece O’na güldüklerini tam olarak anlayamıyordu.! 

Her gün  500 civarında olan  beyaz ziyaretçiler tarafından sözlü ve fiziksel olarak taciz edildi. Karşı koyduğunda yaramaz ve şiddet yanlısı olarak etiketlendi ve bu da onun "vahşi" olarak ününü daha da çok artırdı. Ota Benga arazide dolaşmakta özgürdü ama onu sürekli takip eden kalabalıklar tarafından bir hayvan gibi kovalanarak  istismar edildi.  Ota Benga Sergisi antropologlar tarafından desteklenerek  bir eğitim aracı olarak lanse edildi. Daha fazla insan onu sergide görüntüledikçe, Afro-Amerikan topluluğu öfkelendi. Siyah liderler belediye başkanına ve zooloji derneklerine müdahale etmeleri için yalvardı. Benga o kadar büyük ilgi gördü ki New York Times bile sergisiyle ilgili bir başyazı yayınladı. Yazının ana teması beyazların üstün ırk olduğunu ispatlar niteliğindeydi. 


Elbette her milletin iyiside kötüsüde vardı..İşte bu iyi insanlardan oluşan bir gurup İnsan hakları savunucusu genç adam, aniden hayvanat bahçesi görünümlü işkence çiftliğine bir baskın düzenlerler. Ve bu girişimleri kelebek etkisi yapar ve ülke genelinde tüm insan hakları savunucuları da yaşananlara seyirci kalmayarak, ayaklanırlar.
 

Protesto sesleri iyiden iyiye iyice yükselmeğe başlayınca , hayvanat bahçesi yönetimi baskılara daha fazla karşı koyamaz ve Ota Benga'yı bir süre sonra serbest bırakırlar. Özgürlüğüne kavuşunca, kısa zamanda İngilizce öğrenip bir tütün fabrikasında iş bulur Ota Benga. Ne yazık ki fiziksel olarak özgür olsa da, zihinsel olarak yaşadıklarını bir türlü içinden atamaz ve 1916'da arkadaşından aldığı silahla kalbine ateş ederek intihar eder.!

 



Faşist Avrupalı barbarlar, İnsanlığı  İnsanat Bahçesin de Öldürmüştür.!

Ota Benga'nın uğradığı insanlık dışı uygulamalar, dünyayı öldüresiye sömüren, kanlı paraların zengin ettiği, leş kargaları asil sınıfın! marifetiydi. Afrikalılara yapılan zulüm - zulümler bu olaydan sonra da pervasızca uzun yıllar devam etmişse de, İkinci Dünya savaşında neredeyse yok olma eşiğinden dönen Avrupa’da “insanat bahçeleri “ de azalır. Londra’da siyah renkli insanların zincire vurulmuş şovları insanların ırkçılık karşıtı protestoları yüzünden kapanmak zorunda kalır. Dünya üzerinde “ İNSANAT BAHÇESİ ” kavramı tamamıyla yok olur giderken, en son sergilenen zulüm perdesi Belçika’dadır ve 1958 yılında bu utanç bahçeside kapatılır.

    ( Sadece Adı Bile Tüyler Ürperten İnsanat Bahçesi...! )

Beyaz adamın üstünlük ve kibir tutkusu kara derili insanları fare gibi gösterdi. )

( İnsanlık katili taş yürekli BEYAZ ADAM..! )

~ 1444 yıl önce, alemlere Rahmet olsun diye yaratılmış, Peygamber efendimiz (sav ) Veda Hutbesi’nde çevresine toplanan müslümanlara şöyle hitap etmiştir;


“Ey İnsanlar, sözümü iyi dinleyin. Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız; Âdem ise topraktandır.

Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır. “

      Gül Gülasem ATEŞ

 

YORUM YAPIN

Yorum yapmak için üye olmanız gerekmektedir. Üye girişi yapmak için Tıklayın

haber yazılımı, haber paketi, haber scripti | Copyright © 2024