×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Yayın İlkelerimiz Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Tepebaşı Odunpazarı Bölgesel Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Gündem Sağlık Yaşam Spor Eskişehir tanıtım İlçeler Röportajlar

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri Kripto Para borsası Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Neslihan YELBAŞI KINALI

TAHSİL, CEHALETİ ALIR...


2022-04-27 15:52:00

Geçtiğimiz haftalarda çok konuşulan bir video var. İzleyenler bilir. Tıp öğrencisinin, Türkiye’nin başkenti ile imtihanı. Ve kaçınılmaz son; SOSYAL MEDYA KARIŞIR.

“Kime ne arkadaşım, bilmek zorunda mı?”

“Derhâl bırak o üniversiteyi!”

“Allah belanı versin!”

“İlkokul öğretmenini bulup hesap sorsunlar!”

“Heyecandan canım, ne var bunda?”

Hanımefendi, yayından birkaç gün sonra konuk olarak magazin programındaydı. Dikkatinizi çekerim, “MAGAZİN PROGRAMI”. Olay gittikçe ilginçleşiyor fark ettiniz mi? Bir tıp öğrencisi Türkiye’nin başkentini bilemiyor ve açıklamasını izlemek için, “Gülşen’in sahnedeki dekolte elbisesi” haberinin bitmesini bekliyoruz. Vah vah... Tebrikler Gülşen, bu haberi de solladın.

Neyse, konuya dönelim. Saatlerce özel hayatları didikleyen ve bundan inanılmaz haz duyan sunucular soruyor;

“Evet tatlım anlat bakalım, neden bilemedin? Neler oldu?”

Arkadaşımız önce yediği linçlerden bahsediyor. Eleştiri iyi hoş ama, küfür olmaz! Evet, buraya kadar hak verdim. Sonra arkadaş başladı CV’sini anlatmaya. Allah var, takdir ettim. Sağlam bir CV. (Şimdi fark ettim; ben baya baya magazin programı izliyorum! Neyse,” kötünün cazibesi” diyelim. Bunu da başka bir köşe yazısına saklarım artık.) CV sağlam ama ANKARA’yı bilememesini hoşgörü ile karşılamam için bir sebep değil maalesef. Heyecan, ışıklar, Kenan İmirzalıoğlu, kimsenin rahat edemediği o sandalye... evet hiçbirisi sebep olamaz!

Bilen bilir, yazılarımı okuyanlar da beni az çok tanır. Ben biraz eski kafalıyımdır. (Ki bu, en sevdiğim özelliklerimden birisidir)

Başka milletlerin tarihlerini bilmek, yazarlarını, sanatçılarını tanımak... her zaman artıdır. Heybene koyduğun değerli taşlardır. Kendi tarihini, milletini, değerlerini bilmek ise görevindir. Süper bişey yurt dışında okumak, doktora yapmakvs. Bunları başarmış bir Türk olmak, milyonlarca insanın önüne geçirir seni. Peki, üniversitede sana, “ülkenin başkenti neresidir?” ya da “ne zamandan beri Ankara?” diye sorduklarında, “burasının atmosferi çok farklı” mı diyeceksin?

Nerede yaşarsan yaşa, emrinde onlarca kişi de çalışsa, üç üniversitede bitirsen, mucit de olsan tarihinle ilgili en azından temel bilgileri anlatabilmen gerekir.

Yarışmayı izleyenler, farklı farklı sorularda, “nasıl bilemezsin ya!!!” der. Çünkü herkesin bilgi birikimi başkadır, ilgi alanları başkadır. Amaaa... TÜRKİYE’NİN BAŞKENTİ ANKARA’DIR be kardeşim!

Dilimiz Türkçe.

Cumhuriyet’in ilanı 1923.

İstiklâl Marşı’mızın yazarı, Mehmet Akif Ersoy.

Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum yılı 1881.

İstanbul’u, Fatih Sultan Mehmet fethetmiştir.

Osmanlı Devleti’nin kurucusu, Osman Bey.

gibi...

Bu arada, keşke seyirci jokerini kullanmasaydı da, bide oradakilerin haline üzülmeseydik.

Linç etmiyorum ama ayıplıyorum, “bu kadar da olmaz!” diyorum. Bir Türk, Finlandiya’nın başkentini bilmek zorunda değil, Acapulco’nun iklimini bilmek zorunda değil, İspanya bayrağının renklerini bilmek zorunda değil ama kendi ülkesinin başkentini, bayrağını, marşını... BİLMEK ZORUNDA! (Sahi, İstiklal Marşı’nı bilemeyen bi ablamız da vardı)

Acı gerçeği söyleyeyim mi?; Bunlardan milyonlarca var. Öğrenmeye çalışmayan milyonlar.

Gelişmek, ilerlemek, saygı görmek... sadece kazandığımız unvanlarla olmuyor.

Hastana küfür eden bir doktorsan, elindeki diplomanın arkasına alışveriş listeni yazabilirsin. O kadar önemsiz işte.

Öğrencisini döven bir öğretmensen, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni ezbere bilmenin hiçbir anlamı yok.

Gidiyoruz arkadaşlar,

Freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyoruz. Mis kokulu o güzelim kitapları bırakıp, elimizde tabletlerle gidiyoruz...

Bu arada size bi sır vereyim;

TÜRKİYE’NİN BAŞKENTİ ANKARA’DIR!

YORUM YAPIN

Yorum yapmak için üye olmanız gerekmektedir. Üye girişi yapmak için Tıklayın

haber yazılımı, haber paketi, haber scripti | Copyright © 2024