2023-09-11 19:06:00
Tuttuğum Günlük artık 40 yıllığı geçeli bayâ olunca yüreğim tuttuğum kalemim altında ezildi Saudade'm.
Sayfaları geriye doğru çevirince, önceleri daha uzun cümleler kurduğumu farkettim.
Zaman ilerlemiş, belki yaşanmışlığım çoğalmış ama anlattığım pek bir şey olmamış sana.
Hararetli tartışmalardan uzak kalıyorum artık.
Herhangi bir mevzuda doğru veya yanlış ısrarından uzaklaşmışım.
Birileri birilerinden, birilerinin üzerinden konuşuyorlar ama ben o birilerinin kimsesi olmamışım hiç.
Sıhhat in en lokal yolunu bulmuşum galiba
Önceki sayfalarda gözyaşımdan dağılan mürekkepler var.
Cümleler kısaldıkça duygularım ünlem bile olamayacak kadar donmuş demek ki.
Ya da artık yeise dönmüyorum yüzümü.
Hz.Ali 'nin dediği gibi,
"Sızlanmak sabretmekten daha yorucudur" hadisine tutundum.
Bir tevekkül teslimiyeti giymişim ruhuma
Ne yaşarsam yaşayayım benden daha alâ günlük hatta an'lık tutanlar tek tek not alanlar var.
Dilimdeki duam, yüreğimdeki ahım kalemim sızlanmayacak kadar emin ellerde.
Meğer beni hırpalayan bir şeylere, kimselerime geç kalmak korkusuymuş.
Geç kalmanın, Gerek kalmamak savaşını kaybettiği sokak kavgasında kollarımı bağladım bekliyorum.
Zira geç kalsan da telafisi bulunur ama gerek kalmamak var ya git demenin an acı lisanı.
Ben zannederdim ki, yazınca rahatlıyorum.
İki yaprak dört satır beni anlıyor.
Öyle olmadığını cümleler eksilince kalem susmaya başlayınca anladım.
Ve Allah'ın bir olduğuna inandığım kadar,
Edenin de ettiği kadar bulacağına inandım.
Sonra da şikayeti bıraktım.
Günlüğüm yani yıllığım ömrüme ayna tutarken,
Yüreğimin ayma noktası oldu.
Ömür bir yolculuk ise ben yol yorgunuyum Saudade'm..
Ve bazen yazarken de nefes nefese..