2021-10-11 11:51:00
Ne güzeldir hoşgörü ,
Ne güzeldir nezaket,
Ne güzeldir saygı...
Ne acıdır ki, hepsi geride kaldı. Yüzler değişti, ifadeler sertleşti, tebessüm yok oldu. Kötüyle yaşamak, kötüyü örnek almak, örnek göstermek normal hâle geldi. Kusurlar görüldü, gün yüzüne çıkarmak haz verir oldu. “Öz” unutuldu, gerçekler inkâr edildi...
İnsana özünü ne unutturur? Toplum, hayat, şeytan...? Hangisi? Öz dediğin nedir? Öz dediğin; etindir, kemiğindir, nefsindir, nefesindir, gözündür, gördüğündür, duyduğundur... Özünü sadece sen unutabilirsin. Sen istersen yola gelirsin, istersen yoldan çıkarsın.
Elini kalbine koy şimdi;
Kim dünyaya kötü bir kalple gelir?
Kim günahkâr doğar?
Atışını hisset! Sende kaybolanları düşün. Öyle ya da böyle yok oldu onlar. Peki geri getirmeyi denedin mi? Yoksa kalbini temizlemeden nefes almayı mi tercih edersin?
Hayatı zorlaştıran, sabrımızı taşıran... yüzlerce şey var değil mi? Peki kolaylaştıran tek bi şey yok mu? Olmaz olur mu, var tabi ki.
SENSİN !
İyi de sensin, kötü de
Doğru da sensin, yalan da...
Sadece seçimin önemli. Kalbin ne diyor şimdi? Bunca olumsuza rağmen, iyilikle yaşayabilir misin? Eline, diline hükmedebilir misin? Evet. Bu güç, yaradılışında var çünkü. İnsan olarak doğdun, bu yüzden fıtratında “insana saygı” var. Sadece derinlerde bir yerde. Sabır ise gücünün kaynağı. Güzel olan her şey zaman alır. Bu da zaman alacak. Acı ama gerçek. İYİ OLMAK ZAMAN ALIYOR.
Saygı duymayı, nazik olmayı, anlayış göstermeyi becermek zorundayız! Dine, dile, ırka, hayata, tercihlere... Her şeye.
Yüreğinin güzelliğini gördüysen, karşındakinin ateist olmasının ne önemi var? Bi gülüşüyle gözyaşın diniyorsa, ne önemi var karşındakinin sağcı ya da solcu olmasının? Aynı aileden hem Beşiktaşlı hem Fenerbahçeli çıkamaz mı? İki aşığın birisi Yahudi, birisi Müslüman olamaz mı? Sen Kürtsen, Çerkes olamaz mı kan kardeşin? Öyle bi olur ki... Cenneti yaşarsın ölmeden. Özüne döndüysen, insanlığını hatırladıysan eğer, o silahtan kurşun çıkmaz. Topraktan geldiğini bilirsen, hiçbir canı toprağa gönderemezsin. Bu hayat sadece siyah ve beyazdan ibaret değil. Öyle güzel renkler var ki arada kalan. Rengarenk yaşamı seçenler var. Önemli mi? Ne fark eder söyle. Sen mavisin diye herkes mavi mi olsun?
Elini çekme kalbinden! O attığı sürece, sen insan olduğunu unutmazsın, özünü unutmazsın.
Yerin dibine batsın o siyasi partiler, ön yargılar, taraflar... !!! Bizi ayıran ne varsa yok olsun! Kibiri unut, makamı, mesleği, etiketini unut! Hepsi biter yok olur da, elinde sadece kazandıklarınla kalırsın. Heybeni doldur vaktin varken. Yüreğini pislikten arındıran ne varsa koy oraya. Zaman geldiğinde sana oturduğun saraylar, bindiğin arabalar, yediğin yemekler sorulmayacak. Bahçende hurma ağaçları da olsa bir bir hesap vereceksin. Sebep olduklarından sorumlusun unutma! Acıya sebep olma, güzele vesile ol...
Dinleyin birbirinizi, duyun, anlayın, gülün... Çok sık gökyüzüne bakın mesela, bulutları takip edin, yıldızları sayın, toprağa dokunun, toprağı koklayın...
Velhasıl sevgili okurum,
Elin hep sol yanında olsun. Sadece iyilerin ve kötülerin olduğunu bil. Hayatında sağcı da olur, komünist de, eşcinsel de olur, deist de, Arap da olur, Katolik de... Karşındaki kim olursa olsun, onu önce “DUY ve GÖR”. Tüm bedeninle ona dön, gözlerine bak. Kelimelere gerek kalmayacak emin ol.
“Eğer, soyun ile övüneceksen,
Bil ki ; kökün, su ile çamurdur. ”
Hz. ALİ (k.v.)